Connect with us

Ilık bir sonbahar akşamında Evanescence konseri

Öne Çıkanlar

Ilık bir sonbahar akşamında Evanescence konseri

Ilık bir sonbahar akşamı cuma günü iş çıkışı eve uğradıktan sonra hafiften aceleci adımlarla Volkswagen Arena’daki konsere yetişmeye çalışıyorum. Aynı güzergahta olduğu için yolda Galatasaray taraftarları ile beraberim. Yakın saatlerde maç da olduğu için ziyadesiyle bir kalabalık hasıl olmuş durumda. Bu konser için kombinemi devretmiş olduğumdan hiç maç havasına girmemeye çalışıyorum. Çok da büyük hayranı olmasam da Evanescence
benim için canlı izlenilesi gruplardan.

Gerek trafik gerekse benim ağırdan almam sonucu neredeyse grubun sahneye çıkış saatinde mekanın önüne varabiliyorum. Sanki içeride konser yokmuş gibi dışarıda yiyip içen ve müzik dinleyen bir tayfa var. Zaten geç kalmanın verdiği acele ile hiç sağa sola takılmadan doğrudan kapıdaki kuyruğa giriyorum. Bu pkonserde yalnız olduğum için tribünde koltuğumdan kalkmadan düşük profilde takılıp kendimce müziğin tadını çıkarmak gibi bir planım var. Kuyruk faslı çok da uzun sürmüyor. Artık içerideyim. Bir an önce yerimi alıp introyu kaçırmamayı düşünürken içeriden sesler geliyor. Çok da kulak kabartmıyorum açıkcası. Dışarıdaki kuyruğu da hesaba katınca ön grubun daha sahneden inmediğini düşünüyorum. Ancak tribüne çıkıp oturduğumda durumun hiç de öyle olmadığı anlıyorum. Amy Lee ve tayfası sahneye çıkmış ve hatta ilk şarkıyı bitirmişler bile. 🙂 Hatta Amy Lee’nin ön grup olan Veridia ile de sahneye çıkıp bir şeyler söylediğini konser sonrası okuduklarımdan öğreniyorum.

2000’lerin başında debut albümleri olan Fallen ile rock camiasında adeta patlama yapan bir grup Evanescence. Sıkı soundları ve sahnelerine solist Amy Lee’nin güçlü vokali de eklenince iyi bir prodüksiyon ve pazarlama ile Dünya çapında başarıyı erkenden yakaladıkları dönem sonrası çok da fazla albüm yayınlamadıklarından olsa gerek sanki benim nezdimde sanki bir duraklama dönemine girmiş gibi görünüyorlar(dı). Ancak aradan geçen yıllarda grubun eski gücünden pek de birşey kaybetmediği açıkca ortada.Kapalı gişe olan Volkswagen Arena keyifli.Hal böyle olunca grup da sahnede karşılığını veriyor. Ben de gecikmeden dolayı ilk bir iki şarkıda tam ısınamamışken Going Under ile kendimi konserin içerisinde buluyorum.Grup tabir yerindeyse kütür kütür çalıyor. Hatta headbang yapmaya çalışan heyecanlı gençler bile mevcut ortamda. 🙂 Lithium,Whisper,Call Me When You Are Sober gibi hitler doğal olarak setlitte.Çalınmayacağını biliyorum ama Amy Lee’nin her piyano başına geçişinde belki bir umut diyorum enfes Michael Jackson coverları Dirty Diana için.Ama gelmiyor.Gruba sahnede eşlik eden ışık şovları gerçekten müziklerini tamamlar nitelikte. Ancak -hangi şarkı olduğunu tam olarak hatırlamıyorum- bir şarkıda baştan
sona seyirciye doğru yanıp sönen düz beyaz bir ışık tutuyorlar. O kısmın fazlasıyla gereksiz ve özellikle de sahnenin
tam karşısındakiler için çok rahatsız edici olduğunu söylemeliyim. Zira ben de dahil olmak üzere pek çok kişi şarkı
boyunca sahneye bakamadık.

Konser izlediğim mekanlar arasında organizasyon ve konfor açısından ilk sırada olanı kesinlikle Volkswagen Arena.Özellikle tribünden sinema salonu konforunda konser izleniyor.Koltuklar çok rahat.Sadece Imax gözlüklerimiz eksik. 🙂 Rock/metal ahalisinin pek de alışık olmadığı bir rahatlık bu.Ama halimizden memnunuz. Artık şans mı kader mi bilemem ama yanımdaki koltukta da bizim tribünden birisine rastlıyorum.O da kombinesini devredip konsere gelmiş. Duruma göre bazen cep telefonundan maçı da açıyor. Göz ucuyla takip etmekten kendimi alamıyorum. Bu esnada grup da encore öncesi Bring Me To Life’ı çalıp sanheden iniyor. Gelecek olanı bildiğimiz için beklemedeyiz. My Immortal;kesinlikle konserin zirvesi.Gerçeklikle bağımız kopuyor ve herşeyi unutuyoruz.Devamında içlerinde Could Nine, Everbody’s Fool gibi şarkıların da olduğu dört beş şarkılık bir jam yapıyor grup. Oldukça sıcak bir veda ile de sahneden iniyor. Saatime bakıyorum. 21:30’da başlayan gösteri 22:55’de bitmiş. Kesinlikle hayatımda izlediğim en kısa konser. ‘Futbol ve basketbol maçları daha uzun sürüyor.’ diye kendi kendime düşünürken ‘Daha yeni ısınmıştık’ hissiyatı ile mekandan ayrılıyorum. Dışarıda cuma akşamı olmasının da etkisiyle seyircinin bir kısmı geceye kaldığı yerden devam ediyor. Ben ise 15 gün sonraki Overkill konserini düşünerek eve doğru yol alıyorum. Kulağımda henüz çıktığım konserin tınıları ile.

P.S. Galatasaray da Falcao’nun tek golüyle kazanıyor.Keyifler yerinde. 🙂

Continue Reading

More in Öne Çıkanlar

To Top