Şevin ile ”Daha Çok Görüşeceğiz”

İnsanın arkadaşının kitap çıkarması gibisi yokmuş 🙂

Bir de o kitabı daha çıkmadan okuduysanız, hatta ”rafa çıkmadan okuyanlara teşekkür” listesinde de yer alıyorsanız pek keyifli oluyormuş. Şevin ile tanışalı henüz bir sene olmasına rağmen birbirimizin tanıdık yerine, arkadaşlar listesine girmemizin sebebinin ara ara yaptığımız özel ve derin sohbetler olduğunu düşünüyorum.

Yoksa asıl sebebi arkadaşımın hayal ettiği gibi bir gün Beyaz Show’a çıkacak olması ve çok ünlü biri olacak olması mı? 🙂

Evet, Şevin’in son zamanlarda 3 büyük hayali vardı ve o anları yaşayarak etti bütün hayallerini.

1- Doğan Kitap’tan kitabının çıkması ve Kanyon D&R raflarında kitabını görmesi
2- Ayşe Arman ile röportaj
3-Beyaz Show’a konuk olmak

İlk büyük hayali gerçekleşti. Diğer ikisi zaten bunun devamında rahatlıkla gelecek.

Şevin enerjisi ile bulunduğu alanı kaplar, orada rahatlıkla farkedilir. Konuşmayı sever ama çok güzel de dinler. Dinlerken gözlerinin içine bakar insanın. Geçmişte anlattığınız bir konu ile ilgili beklemediğiniz ya da unuttuğunuz anda bir soru yöneltebilir size. İlgilidir.

Açık iletişim kurmaktan yanadır, ”A bunu mu demek istedi?” diye düşünmenize gerek kalmaz.
İçinde, hayatında ne yaşarsa yaşasın gülmeyi, anın tadını çıkarmayı esirgemez.

Tüm bunları ”Daha Çok Görüşeceğiz” kitabında da hissediyor muyuz? Evet çoğunu hissediyoruz.

Kitabı okurken anne gibi ”Ah Esas Kız Ah” dediğim çok an oldu.  Yazarın ailesi ile olan iletişimine, onlarla ilgili tasvirlerine bayıldım. Arkadaşları ile olan ilişkilerini kendi uzun soluklu arkadaşlarıma benzettim, siz de şanslıysanız benzeteceksiniz. Ah Esas Oğlan’ı unuttum.

Zaten hepinizin hayatında bir Esas Oğlan var o sebeple onu bir kez daha kitapta görün bakalım neler hissedeceksiniz?

A bir de Şevin şaşırtmayı sever 🙂

Gelin şimdi Şevin’in kaleminden ”Daha Çok Görüşeceğiz” hakkında güzel bir özete ve ardından röportajımıza geçelim.

Hayatı boyunca sorunlu erkekleri çekmiş bir genç kadının, onları değiştirmeye çalışmak yerine değişmesi gerekenin kendisi olduğunu fark ettiği eğlenceli, düşündürücü ve dönüştürücü bir aşk hikayesi. Kekin içindeki yumurta gibi Freud kuramı, koçluk farkındalıkları da içine yedirilmiş bir roman.

Sen de tek şapkaya birçok meziyeti sığdıranlardansın, en çok hangisini seviyorsun ve birbirlerini nasıl çekiyorlar klasik deyimle besliyorlar?

Yeni bir şeyler üretmeyi ve ürettiğim şeylerin insanların hayatına olumlu anlamda dokunmasını seviyorum. Bu yüzden okuyucunun empati kurup kendi gücünü nasıl fark edebileceğini anlayacağı bir kitap yazmak da olabilir, yeni anne bir kadının bebeğinin sağlığı için en doğru süpürgeyi bulmasını sağlamak da, zorunlu Otomatik Katılım Sistemi’ni ilk defa dijital bir sürece dönüştürmek de, sürekli aynı döngüyü yaşadığını isyanla söyleyen birine koçlukla döngüsünü buldurmak da.

Kitabın hikayesine gelelim, bir okur olsan kitabı okuduktan sonra nasıl yorumlardın?

Her okuduğum kitaptan sonra yazara ya da ana karaktere ne kadar yakın hissettiğime, bana kattıklarına ve altını çizdiğim satırlara bakarım. Daha Çok Görüşeceğiz için yorumum da sanırım bu yüzden samimi, komik, eğlenceli ve düşündürücü olurdu. Yazarken yaşadıklarımı çok sorguladım. İnsanın kendini karşı tarafın yerine koyup bakması yani empati kurması yapılabilir bir durum. Ama kendi hikayeni yazarken kendi ağzından yazsan da üçüncü bir kişi gibi bakabilmek gerekiyor.

Bu da çok fazla sorgulamaya neden olup görmediğin noktaları görmeni sağlıyor. Sorunlu erkekleri döngü gibi hayatının belli dönemlerinde değişen isimlere, yerlere rağmen çekmek bir çok kadının deneyimlediği bir durum.

”Kendi kitabımı okuduğumda yakın hisseder ve Esas Kız ile birlikte nedenleri keşfetmenin heyecanını yaşardım.”

Kendi yaşadığınız olayları anlatırken bir çıplaklık hissi oluyor mu?

Yazarken olmadı fakat okuyanların yorumları geldikçe o hissi yaşamaya başladım. Kitabı okuyan herkes benim rutin alışkanlıklarımı, dışarıya yansıtmayıp iç sesimde duyduklarımı biliyor artık. Ben saflıklarımla eğlenen biriyimdir, Esas Kız’ın komik durumlarına gülüyorum fakat üzüntümü pek belli etmem. Yakın çevreme bile ilk defa çok şeffaf “Göstermemem üzülmediğim anlamına gelmiyor.” dememi sağladı kitap.

”Sorunlu erkek mıknatısı kızlar size sadece şu 3 şeyi söylüyorum” dediklerin ne olurdu?

Yalnız değilsin! Demografik bir fark gözetmeksizin herkes sorunlu erkek mıknatısı olabilir.
Nasıl bir mıknatıs olacağına kendin karar ver!
Değiştirebileceğin tek şey sensin, başkalarının sorunlarına değil kendi isteklerine odaklan.

Peki biz Şevin’le, bu tatlış enerji ile daha çok görüşebilecek miyiz? Yeni projeler, yeni kitaplar ile
çıkacak mısın karşımıza?
İkinci kitabı yazmaya başladım bile. Yeni bir de TV programı teklifi var inceliyorum demek isterdim ama yok
🙂

Son olarak en büyük tutkun nedir nedir? 

En büyük tutkum kurucu ortağı olduğum İyilik Paylaş Sosyal Bağış Platformu. iyilikpaylas.org ile insanların iyiliği daha kolay yolla yapabilmelerini sağlamak. Sivil Toplum Kuruluşları için Vatan Şaşmaz, Oktay Kaynarca gibi isimlerin de kampanya yarattığı modelimizi, 2017 yılında “Doğum Gününü Paylaş” kurgusu ile değiştirdik. İlk kampanyayı 23 Kasım’da doğum günüm ile başlattık. Sonrasında Ömer Paksoy SEV için, Can Aydoğmuş sokak hayvanları için doğum günü hediyelerini bağışladı.
Halen de gönüllülerin yarattıkları kampanyalar ile devam ediyor.

Değiştirebileceğin tek şey sensin, başkalarının sorunlarına değil kendi isteklerine odaklan.

Şevin’in ilk beş yazarı kimdir?
Aykut Oğut hiç yüzyüze tanışma şansım olmasa da hayatıma Evrenden Torpilim Var ile giriş yapıp düşünce
sistemini özümsediğim yazar.
Laurent Gounelle
Paule Coelho
David Eagleman
Kevser Aycan Aşkım Saroğlu kitap sürecimde içimdekileri aktarma yöntemini öğrendiğim kişi.

Şevin’in ilk 5 kitabı hangileridir?
Evrenden Torpilim Var
Mutlu Olmak İsteyen Adam
Simyacı
Beyin
Kötülükçü